Düşme ey mü'min kardeşim sakın böyle bir tuzağa
Hakk'tan olmadıkça mahrum, girmezsin hiçbir ağa
Hizmet-i İslâm'dan, îmândan o hâlde olma mahrum
Belki olursan dostum, mutlaka fecîdir durum
Tutup bu nasîhatim, rüşvetle olmayasın zelil
Hatta bir menfaat uğruna olma kimseye delil
Mevkii makam için âmire gülmekte bir rüşvet
Ne kadar aşağılık sana, hele verdiğin ziyâfet
Kısaca aziz dostum gezmek istersen ak alınla
Rüşvete eyleme meyil, budur yaşamak nâmusla
Terk etmezsen bu hâli, olursun namerdlere hâmile
Çıkamazsın huzura da yarın bu kara yüzle
Vazgeç bu nefs-i hevânın alçakça zihniyyetinden
Nâsibin olsun senin de Nûr-u İslâm ziynetinden
Olmazsa cemiyyette üç şey mutlaka emniyyette
Bulunmaz aslâ huzur, ne de selâmet o millette
Birisi can, birisi nâmus, birisi maldır insanın
Başta gelir îmânı mutlaka her Müslümanın