NASİHAT-I İSLÂMİYYE 66

Düşme ey mü'min kardeşim sakın böyle bir tuzağa
Hakk'tan olmadıkça mahrum, girmezsin hiçbir ağa

Hizmet-i İslâm'dan, îmândan o hâlde olma mahrum
Belki olursan dostum, mutlaka fecîdir durum

Tutup bu nasîhatim, rüşvetle olmayasın zelil
Hatta bir menfaat uğruna olma kimseye delil

Mevkii makam için âmire gülmekte bir rüşvet
Ne kadar aşağılık sana, hele verdiğin ziyâfet

Kısaca aziz dostum gezmek istersen ak alınla
Rüşvete eyleme meyil, budur yaşamak nâmusla

Terk etmezsen bu hâli, olursun namerdlere hâmile
Çıkamazsın huzura da yarın bu kara yüzle

Vazgeç bu nefs-i hevânın alçakça zihniyyetinden
Nâsibin olsun senin de Nûr-u İslâm ziynetinden

Olmazsa cemiyyette üç şey mutlaka emniyyette
Bulunmaz aslâ huzur, ne de selâmet o millette

Birisi can, birisi nâmus, birisi maldır insanın
Başta gelir îmânı mutlaka her Müslümanın