NASİHAT-I İSLÂMİYYE 38

İşte kibir de böyledir, kibirde yoktur felâh
Kibirlenen kişiyi sevemez aslâ ALLAH

Silkinmekle yok ise kurtuluş bataklıktan
Kibirle de düşer kişi, işte böyle Hakk katından

Elverir düşmeyesin böyle ahlâk-ı zillete
Hak rahmeti nasîb olmaz düşersen bu zulmete

Kibir bir mâni-yi set ki, zemini nefs-i emmâre
Olmadıkça tezkiye, aşılmaz aslâ bu kale

Böyle bir kaleyi aşmak vâsıtasız olamaz
Olmadıkça vâsıta, bu kale de aşılmaz

Kibr-i gururun evveli çıkmaktır bu ulvî dinden
Âhiri felâkettir, sayılmaz o Âdemden

Olur şeytana refîk, ne kötü arkadaştır
Âkıbeti uçurum, bakâsı elbet nârdır

Kibre düşen kişinin yırtılır hayâ perdesi
Hayâdan mahrum olanın, sorulmaz artık ötesi

Oldukça insanda hayâ-yı îmân, etmez aslâ gurur
Öyle bir rütbe-i nâr ki bırakmaz aslâ huzur