İşte kibir de böyledir, kibirde yoktur felâh
Kibirlenen kişiyi sevemez aslâ ALLAH
Silkinmekle yok ise kurtuluş bataklıktan
Kibirle de düşer kişi, işte böyle Hakk katından
Elverir düşmeyesin böyle ahlâk-ı zillete
Hak rahmeti nasîb olmaz düşersen bu zulmete
Kibir bir mâni-yi set ki, zemini nefs-i emmâre
Olmadıkça tezkiye, aşılmaz aslâ bu kale
Böyle bir kaleyi aşmak vâsıtasız olamaz
Olmadıkça vâsıta, bu kale de aşılmaz
Kibr-i gururun evveli çıkmaktır bu ulvî dinden
Âhiri felâkettir, sayılmaz o Âdemden
Olur şeytana refîk, ne kötü arkadaştır
Âkıbeti uçurum, bakâsı elbet nârdır
Kibre düşen kişinin yırtılır hayâ perdesi
Hayâdan mahrum olanın, sorulmaz artık ötesi
Oldukça insanda hayâ-yı îmân, etmez aslâ gurur
Öyle bir rütbe-i nâr ki bırakmaz aslâ huzur